"İstanbullu Alex"

Fenerbahçe Futbol Takımı kaptanı Alex de
Souza, Brezilya´daki akrabalarının kendisine, "Sen Brezilyalı değilsin,
İstanbullu oldun" dediklerini ifade etti.

FBTV’nin sorularını
yanıtlayan Brezilyalı futbolcunun açıklamaları, kulübün internet
sitesinde de yayınlandı. Ligin 16 haftalık ilk bölümünün ardından
verilen arada, izinleri 10 gün olduğu için Türkiye’de kalmayı tercih
ettiğini belirten Alex, Noel için Brezilya’dan İstanbul’a
akrabalarının geleceğini bildirdi. İstanbul’u çok sevdiğini, kendisini
burada huzurlu hissettiğini anlatan Alex, şunları kaydetti: "Buralarda,
İstanbul’da olacağım. Akrabalarım, ailem Brezilya’dan geliyor. İstanbul
soğuğunu ailemle birlikte yaşayacağız. Benim Brezilya’daki akrabalarım
da bana ’Brezilyalı değilsin sen, İstanbullu oldun’ diyorlar, Çünkü 10
günlük bir ara var ve ben burada kalmayı tercih ediyorum. İstanbul’u
çok seviyorum ve İstanbul’un atmosferi beni daha çok mutlu ediyor.
Kendimi huzurlu hissediyorum."

"Futbolcuların suçu"
Sezonun 16 haftalık ilk bölümünde özellikle deplasmanlarda yaşadıkları
puan kayıplarını değerlendiren Fenerbahçeli futbolcu, "Bu, anlayış ve
biraz futbolcuların suçu. Kafamızı biraz düzeltmemiz gerekiyor" dedi.
Deplasmanlarda düzenlerinin ve istikrarlarının olmadığını kaydeden
kaptan Alex, deplasman maçlarıyla ilgili birçok soruya özetle şöyle
yanıt verdi: "Deplasmanda bir düzenliliğimiz ve istikrarımız yok. Bunu
bundan önceki senelerde bir nebze de olsa başarabiliyorduk, ancak bu
yıl geride kaldık. Bu, anlayış ve biraz futbolcuların suçu. Kafamızı
biraz düzeltmemiz gerekiyor. Bu sorunun cevabını hala arıyoruz, henüz
bulamadık. Deplasmanlarda istediğimiz oyunu sergileyemiyor, rakibimize
belirli bir üstünlük kuramıyoruz. Güçlü rakiplerimize karşı değil, bunu
herhangi bir takıma karşı deplasmanda oynadığımız oyunlarda da
yaşıyoruz. Bu belki bir özeleştiri olacak, ama kendi üstünlüğümüzü saha
içine koyamadık. Bana göre, deplasmanda daha fazla puan alan takım
mutlu sona ulaşacaktır. İkinci yarı deplasman maçlarının çok olmasını
ben avantaj ya da dezavantaj olarak görmüyorum. Fikstürün iyi olup
olmayacağını belirleyen, takımdır."

"Güiza'nın yalnız kaldığı görüşüne katılmıyorum"Takımın
İspanyol forveti Güiza’nın pozisyonlarda yalnız kaldığı görüşüne
katılmadığını belirten Alex, "Gerek kanatlardaki oyuncular, gerekse
arkadan ona destek veren oyuncular ve tabii ki biz, elimizden geleni
yapıyoruz" dedi. Brezilyalı oyuncu şunları kaydetti: "Ben açıkçası
yalnız kaldığını düşünmüyorum. Gerek kanatlardaki oyuncular, gerekse
arkadan ona destek veren oyuncular ve tabii ki biz elimizden geleni
yapıyoruz. Bazılarını değerlendirebiliyor, bazılarını değerlendiremiyor
ki bu futbol içinde gayet doğaldır. Ben yalnız kaldığı görüşüne
katılmıyorum."
"İki teknik adamın çalışma ferkı futbolcuya yansıyor"
Fenerbahçe’nin sezonun ilk bölümündeki performansında, teknik direktör
değişikliğinin etkisi olduğunu vurgulayan Alex, "İlk yarının
sonlarına geldiğimizde görüyoruz ki Fenerbahçe şampiyonluk yarışında
diğer takımlarla başa baş bir mücadele sergiliyor" dedi. Zico’nun
ardından çok farklı bir çalışma düzenine geçtiklerini aktaran
sarı-lacivertli oyuncu, düşüncelerini şöyle ifade etti: "İki teknik
direktörün çalışma farkları, ister istemez oyuna ve futbolcuya
yansıyor. Bu bakımdan, bunun zorluklarını çektik, ama zaman geçtikçe,
herkes Luis Aragones’in oyun anlayışını benimsedikçe, yeni düzene uyum
sağlamaya başlayınca, sonuçlar da beraberinde gelmeye başladı. Ligin
ilk yarısının sonlarına geldiğimizde görüyoruz ki Fenerbahçe
şampiyonluk yarışında diğer takımlarla başa baş bir mücadele
sergiliyor."

"Lig'in seviyesi her geçen gün artıyor"
Alex, Türkiye’de bulunduğu süre içinde, ligin kalitesinin her geçen yıl
yükseldiğini gözlemlediğini ifade ederek, şunları
kaydetti: "Geldiğimden beri Türkiye Ligi’nin seviyesi her geçen gün
daha da artıyor. Bizim ufak diye tabir ettiğimiz Anadolu takımlarının
da iyi futbolcular alarak, iyi yönetimlerle üstteki takımlara
yaklaştıklarını söyleyebiliriz. Bu anlamda seviye sürekli artıyor. Bu
da şampiyonluğa sürekli aday olmaya alışmış takımların sezon içinde
zorlanmasına neden oluyor. Bu yüzden de daha ufak olarak görünen
takımlar, iyi bir şekilde güçleniyorlar. Bu, ülke futbolunun kalitesini
yükseltiyor." Fenerbahçeli futbolcu, derbi maçlarda ortaya konulan
performansı diğer maçlarda sergileyememelerinin nedenine farklı
baktığını dile getirirken, "Sıkıntımızı, büyük takımlara iyi
motivasyon, küçük takımlara kötü motivasyon sağlamamız olarak
görmüyorum. Sıkıntımızı Kadıköy ve Kadıköy dışında oynamak olarak
adlandırabiliriz"dedi. 2008 yılının "En"lerini de değerlendiren
Brezilyalı futbolcu, geçen sezon Beşiktaş’ı BJK İnönü Stadı’nda 2-1
yendikleri ve kendisinin iki gol attığı maçın unutulmaz olduğunu ifade
etti. Alex, Beşiktaş’a attığı ikinci golün, kendisi için 2008’in en
anlamlı golü olduğunu kaydetti. Fenerbahçeli futbolcu, 2008’in en kötü
maçı olarak, Galatasaray’a Ali Sami Yen Stadı’nda 2-1 yenildikleri
mücadeleyi gördüğünü kaydederken, maçla ilgili "Her ne kadar iyi
oynasak da hakem hataları ve çeşitli hatalardan dolayı kaybettik"
değerlendirmesini yaptı. Alex, dünyada beğendiği 3 futbolcuyu da
Christiano Ronaldo, Messi ve Kaka olarak sıraladı.