Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


 
AnasayfaPortalLatest imagesAramaKayıt OlßoLu 9927radyoGiriş yap

 

 ßoLu

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
The-PentaqraM
Adminiçe
Adminiçe
avatar


Kadın Mesaj Sayısı : 2710
Yaş : 31
Nerden : Daq'daN
İş/Hobiler : Örencii
<FONT color=orange><B><center>Ka :
ßoLu Left_bar_bleue70 / 10070 / 100ßoLu Right_bar_bleue

Kayıt tarihi : 20/05/08

ßoLu Empty
MesajKonu: ßoLu   ßoLu Icon_minitime1C.tesi Haz. 07, 2008 4:09 pm

BOLU

YÖRESEL HALK KÜLTÜRÜ
Doğum Gelenekleri :

Çocuk doğduktan sonra gelinin annesi kızına ve damadına hediyeler alır, doğan torununa altın takar. Kayınvalide ve yakın akrabalar da bebeğe altın takarlar. Bebek görmeye gelenler mutlaka bebeğe hediye getirirler. İsim koyacak kişi bebeği kucağına alarak sağ kulağına ezan, sol kulağına kamet okur. Çocuğun adı doğduğu gün konulur. Genellikle aileden birinin adı tercih edilir.

Loğusa yatağı 7 gün durur. Yedinci günün sonunda bebeğe okunur ve ninniler söylenerek beşiğe yatırılır.Çocuk doğduktan 40 gün sonra temiz bir sudan 40 kaşık alınır. Bu su içi su dolu başka bir kaba konur. İçine yüzük atılır.Bebek ve anne bu su ile yıkanır. O gün bebek yakın komşulara kırk uçurmaya götürülür.

Gittikleri yerden çocuğa yumurta gibi olsun diye yumurta verilir. Çocuğun çabuk yürümesi için bir Cuma günü iki ayağı bir ip ile bağlanır ve camiye götürülür. Camiden çıkan ilk kişiye bu ip kestirilir. Buna köstek kestirme denir.

Sünnet Gelenekleri :

Çocuklar 7-9 gibi tek rakamlı yaşlarda sünnet ettirilir. Sünnet gününün gecesi kına gecesi adıyla eğlenceler yapılır. Gündüz ise mevlit okutularak gül suyu ve lokum ikram edilir. Gelen misafirlere yemek verilir ve sünnet gezmesi yapılır.

Askere Gitme :

Askere gidecek genç bütün tanıdıklarını ziyaret eder ve gittiği her yerde yemek verilir. Bazı köylerde asker mevlitleri okutulur. Askere gitmeden bir gün önce genç, arkadaşları ile toplanarak eğlence yapar. Gideceği gün gencin tüm tanıdıkları uğurlamaya gelir, herkesle vedalaşır, onlar da hediyeler verirler.

Evlenme Gelenekleri :

Yörede görücü usulü ile evlenmek yaygındır. Beğenilip istenmeye karar verilen kızın evine bir grup kadın kız görmeye gider. Yanlarına gözleme adı verilen evde yapılmış ekmekleri alırlar. Buna halk arasında “ekmek atımı” denilir. Ailesi kızı vermeye niyetli ise gözlemeleri alır. Başka bir gün kız tarafı oğlan evini görmeye gelirler.

Kızın verileceği anlaşıldığında erkeklerden bir grup kızı istemeye gider. Nişan takılır. Kız tarafı da damada verilmek üzere sır çevre gönderir. Nişanda kız, top kumaş üzerinde yürütülür.

Nişandan sonra kız tarafı oğlan evine gelerek çeyiz asar ve yemek yenir. Ertesi gün gelin hamama götürülür. Akşamına saç örmesi olur. Çarşamba veya Cumartesi günü kına yakılır.

Perşembe veya Pazar günü de gelin alma günüdür. Gelin alma günü damat tarafı mevlit okutur. Gelen misafirlere genellikle “yayla çorbası, et yemeği, etli pilav, yaprak sarma, hoşaf, börek ve tatlı”dan oluşan düğün yemeği verilir. Yemekten sonra gelin alma için kalabalık bir grup kız evine gider. Damat tarafı geldiğinde kız odaya saklanır. Bahşiş almadan kapı açılmaz. Gelinin yakınlarından biri çeyiz sandığının üstüne oturur. Kayınpeder de oturanlara bahşiş vererek kalkmasını sağlar.

Düğün akşamı damat yakınlarıyla birlikte yatsı namazına gider. Namazdan sonra erkekler tekbir getirerek damadı gelin odasına koyarlar. Damat ta yüz görümlüğü olarak geline altın takar.

Halk Oyunları :

Bolu yöresinde özellikle Mudurnu, Mengen ve Kıbrıscık yörelerinde halk oyunlarına önem verilmiştir. Başlıca oyunlar;

Al yemeni, Adayolu kestane, davul oyunu, Bindirme, Göynük zeybeği, Gerede zeybeği, Halimem, Karaköy sekmesi, Karşılama, Köroğlu, Menmen-pıtpıt, Meşeli, Ördek, Sürütme, Mudurnu zeybeğidir.

ßoLu 330
Örnek Oyunu...

ßoLu 333
Ördek Oyunu...

Geleneksel Giysiler :

Kadınlar başlarına genellikle ön kısmı altınlarla süslü fes, üstüne de Türk nakışlarıyla işli baş örtüleri takarlardı. Ayağa desenli çoraplar ve hafif topuklu, üzeri işlemeli ayakkabılar giyilirdi. Kadın giysileri ; Başlık (tepelik), fermane (kollu cepken), üç etek, şalvar, iç göynek, çorap, ayakkabı, kemer ve kuşaktan ibaretti. Düğünlerde ise genellikle bindallı entari ve salta adı verilen gelin elbisesi giyilirdi.

Erkeklerde başa kalpak takılırdı. Elbisenin göğsünde sağda, takılı işlemeler vardı. Pantolon siyah kalın kumaştan yarım külot şeklinde yapılırdı. Ayağa yörelerine göre çarık, siyah deri çizme yada topuksuz mokasen ayakkabılar giyilirdi.

ßoLu 335

ßoLu 337

Bayram Gelenekleri

Dini bayramımız olan Kurban Bayramı dini vecibelere göre kutlanmaktadır. Ramazan Bayramına üç ay kala her evde hareket başlar. Dileyen üç ay orucuna başlar veya üç gün oruç tutar. Şaban ayının on beşinden sonra temizlik başlar. Camlar silinir, çamaşırlar yıkanır. Ramazana hazırlık olarak komşu bayanlar toplanıp yufka açarlar. Oruçlu olunduğu için fazla ev işi yapılmaz. Kuran okunur, mukabeleye gidilir. Ramazanda her evde özellikle Bolu’nun ünlü “kökez” içme suyundan içilmesine gayret edilmektedir, yaşlılara su taşınır. Öncelikle fakir ve dul olanlar iftar yemeğine alınır, muhtaçlara yardım edilir. Ramazanın simgesi haline gelmiş iftar topu, sahurda çalınan davul olduğu gibi bir de ramazan pidesi vardır. İftardan önce kahvaltılık çıkartılır, çorba, pilav, dolma, et yemeği, komposto, salata, tatlı yapılır. Çok eskilerde Ramazan ayında Karagöz oynatıldığı, dışarıdan gelen cambaz ve kuklaların çok rağbet gördüğü anlatılmaktadır. Kandillerde hamurdan lokma dağıtılır. Sahurda keşli cevizli makarna yenilmektedir. Bayramlarda büyükler ziyaret edilir.

Nevruz Gelenekleri

21 Mart günü baharın gelişini kutlamak amacıyla halk gruplar halinde mesire yerlerine giderler. Bugün aynı zamanda türbeler ziyaret edilir, dilekler tutulur. Kırlarda çeşitli eğlenceler düzenlenir. Maniler söylenir, niyet çekilir, baharın ilk çiçekleri toplanır. Sabah erken kalkılır, nevruzun ilk suyu ile yıkanmak geleneği vardır ve bugün özenle giyinilir. Soğan kabuğu ile boyanmış yumurta pişirilip yenilerek bolluk ve bereket dileklerinde bulunulur. Yüksek bir tepeye ateş yakılarak baharın geldiği müjdelenir. Mudurnu ilçesinde nevruz “Hep cennet”, Göynük ilçesinde “Mart Dokuzu” gibi isimlerle anılmaktadır.

Hıdrellez Gelenekleri

6 Mayıs Hıdrellez, Hızır ve İlyas Peygamberin yeryüzünde buluştuğu gündür. Bugün pikniğe gidilip salıncağa binilmektedir, böylece günahların atılacağına inanılmaktadır. Gece süt mayalanmadan bırakıldığında Hızır’ın geleceği ve süte dokunarak mayalanacağı düşünülmektedir. Eğer mayasız süt yoğurt olursa bir sene boyunca o yoğurttan birer parmak alınarak diğer yiyeceklere de sürülür. Kekik bitkisinin hıdrellezden sonraki günlerde toplanırsa şifalı olacağına inanılır. Genelde kutlamalar için suyun ve yeşilliğin bol olduğu bir yer tercih edilir. Bir gün önceki akşam herhangi bir gül ağacının dibine küp gömülmekte ve sabah manilerle açılmaktadır. O gün hiçbir tarla, bahçe işi yapılmaz. Ev isteyenler evlerinin bahçesine ev, bebek isteyenler bezden bebekler yaparlar. Ateş yakılıp üstünden atlanır.

İnanışlar

Cuma günü ev işi yapılmaz. Salı günü yeni bir elişine başlanılmaz. Ayın başında ekin ekilmez. Kadın hasta olduğunda sandığını açmaz, turşuya el değmez, turşu bozulur. Kırkı çıkmamış bebeği görmeye gitmez, bebek sarılık olur. İki bayram arası düğün olmaz. Güneş tutulurken namaz kılınır, ay tutulurken silah atılır. Kara kedi uğursuzluk sayılır. Köpek uluması hayra yorulmaz. Baykuşun bir evin bacasına konması ve ötmesi o evden ölü çıkacağına işarettir. Kazak başlarken lastik örgü yarım bırakılırsa iş üremez. Üzerine kuş pislemesi talihin açılacağına işarettir. Gece dışarıya çöp atılmaz, cin çarpar. Gece sakız çiğnenmez, ölü eti çiğnenir. Kapı eşiğine oturan iftiraya uğrar. Kız istemeye giderken hayırlı olması için perşembe akşamı tercih edilir. Önce sağ ayakkabı giyilir.

Ahilik Kültürü

Yüzyıllarca Türk Esnaf Birliğini ve ekonomisini düzenleyen Ahilik Kuruluşu Mudurnu ilçemizde yaşatılmıştır. Ahi sözcüğü Arapçada kardeşim anlamına gelmektedir. Bir başka olasılıkla “akı”, birbirini kardeş sayan ahilerde bu biçimi almıştır ve Türkçede eli açık, cömert, konuksever ile eş anlamlıdır. Ahilerin kurdukları teşkilat bugünkü esnaf odaları, ticaret odaları, sendikalar gibi kuruluşların görevini üstlenmiştir. Ahlak ile sanatın ahenkli bir bileşimi olan Ahilik, toplumun ayakta kalabilmesi için gerekli olan sosyal adalet ve ahlakın yerleşmesinde büyük katkısı olan bir yaşam biçimidir. Mudurnu’ da ahiliğin çok eski bir geçmişi vardır.14.yy.da Anadolu’yu dolaşan ünlü seyyah İbn-i Batuta Mudurnu’daki ahi tekkelerinden ve onların misafirperverliklerinden övgüyle bahseder. Ünlü Türk seyyahı Evliya Çelebi kitabında; Mudurnu’da çok canlı bir ticari hayatın var olduğunu, özellikle iğne imalatının en gelişmiş şekliyle yapılarak, buradan her yere gönderildiğini yazar. Mudurnu’ da her hafta Cuma günü Orta Çarşıda namazdan önce esnaf duası yapılmaktadır. Her yıl Ekim ayının ilk haftasında “Ahilik Kültürü Haftası” düzenlenmekte, çeşitli etkinliklerle beraber şed kuşatma töreni yapılmaktadır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://bilir.forum.st
performance06
Yeni Üye
Yeni Üye
performance06


Erkek Mesaj Sayısı : 9
Yaş : 31
<FONT color=orange><B><center>Ka :
ßoLu Left_bar_bleue0 / 1000 / 100ßoLu Right_bar_bleue

Kayıt tarihi : 13/07/08

ßoLu Empty
MesajKonu: Geri: ßoLu   ßoLu Icon_minitime1Paz Tem. 13, 2008 4:15 pm

yaw birader en iyi gezilecek yer cebeci tarihi hamamı bile var
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
The-PentaqraM
Adminiçe
Adminiçe
avatar


Kadın Mesaj Sayısı : 2710
Yaş : 31
Nerden : Daq'daN
İş/Hobiler : Örencii
<FONT color=orange><B><center>Ka :
ßoLu Left_bar_bleue70 / 10070 / 100ßoLu Right_bar_bleue

Kayıt tarihi : 20/05/08

ßoLu Empty
MesajKonu: Geri: ßoLu   ßoLu Icon_minitime1C.tesi Tem. 19, 2008 2:03 pm

senden de ßu ߀klenirdi :Hahehe:
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://bilir.forum.st
 
ßoLu
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: GENEL :: Gezilecek-Görülecek Yerler-
Buraya geçin: