Kişileştirmeye örnek olarak
Düşünür ağaçlar aylarca gelecek baharı
çevre yanın lale sümbül bürümüş
gelin olup süsledin mi yaylaları
öldüğü gün gök ağlamıştı
benzetmeye örnek olarak şu şiir;
eviniz kutu gibi küçücük bir evdi
bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik
bin atlı o gün dev gibi bir atlıyı yendik
gül tenli,kor dudaklı,kömür gözlü sürmeli
garibanlar yolunuyor kaz gibi
yaşlı gelin gibi mahzun mu bilmem
gül yüzünde güller açar
abartma örnk;
-bir of çeksen dağı taşı eritir
gözüm yaşlı değirmeni yürütür
-sıladan ayrıyım gözümde yaşlar
sel olup taşacak birgün derinden
-bir of çeksem karşıki dağ yıkılır
Benzetme:
FAHRİYE ABLA
Hava keskin bir kömür kokusuyla dolar,
Kapanırdı daha gün batmadan kapılar.
Bu, afyon ruhu gibi baygın mahalleden,
Hayalimde tek çizgi bir sen kalmışsın, sen!
Hülyasındaki geniş aydınlığa gülen
Gözlerin, dişlerin ve ak pak gerdanınla
Ne güzel komşumuzdun sen, Fahriye Abla!
Eviniz kutu gibi küçücük bir evdi,
Sarmaşıklarla balkonu örtük bir evdi;
Güneşin batmasına yakın saatlerde
Yıkanırdı gölgesi kuytu bir derede.
Yaz, kış yeşil bir saksı ıtır pencerede;
Bahçende akasyalar açardı baharla.
Ne şirin komşumuzdun sen, Fahriye Abla!
Önce upuzun, sonra kesik saçın vardı;
Tenin buğdaysı, boyun bir başak kadardı.
İçini gıcıklardı bütün erkeklerin
Altın bileziklerle dolu bileklerin.
Açılırdı rüzgârda kısa eteklerin;
Açık saçık şarkılar söylerdin en fazla.
Ne çapkın komşumuzdun sen, Fahriye Abla!
Gönül verdin derlerdi o delikanlıya,
En sonunda varmışsın bir Erzincanlıya.
Bilmem şimdi hâlâ bu ilk kocanda mısın,
Hâlâ dağları karlı Erzincanıda mısın?
Bırak, geçmiş günleri gönlüm hatırlasın;
Hâtırada kalan şey değişmez zamanla,
Ne vefalı komşumuzdun sen, Fahriye Abla